KURUMSAL
CUMALİ AKPINAR Yazarın Tüm Yazıları
SAÄžLIK PERSONELÄ°
NEREDE O ESKÄ° RAMAZANLAR.!
Her yıl Ramazan ayı geldiÄŸinde duyduÄŸumuz cümlelerden biri de budur, NEREDE O ESKÄ° RAMAZANLAR. Bu cümle eski Ramazanlara duyulan özlemi dile getirir.
Eski Ramazanların ve arkasından gelen Ramazan bayramının bu günlerdekinden farklı yönleri nelerdir? Yavuzlar ve Gazi Köyümüzde Ramazanlar ÅŸuan eskisinden farklı mıydı? Hatırladıklarımı, öÄŸrenebildiklerimi aÅŸağıda sıraladım. Sizlerde hatırladıklarınızı mesaj olarak siteye ulaÅŸtırabilirsiniz.
O eski Ramazanlardan hafızamda kalanlardan biri iftarı beklerken Köylülerimizin, Köyümüzde yol boyu yaptıkları yürüyüÅŸler esnasında veya Köy meydanında küçük topluluklar halinde yaptıkları güzel muhabbetlerdi.
Ramazan ayında ki toplu iftar yemekleri o zaman ki güzelliklerden baÅŸka biriydi. Ramazan ayında verilen iftar davetlerinde; iftarlar davetli olunulan köylümüzün evinde açılırdı. Burada ev sahibi misafirlerine Ramazan ayının bereketli yemekleri yanında o sıcak ilgi ve alakasını da sunardı adeta. Ä°ftar yemeÄŸi sonrası çay içilirken, yine o çay gibi demini almış hoÅŸ muhabbetlerin de ayrı bir yeri vardı.
O gün yaÅŸanan güzelliklerden biride iftar öncesi piÅŸirilen yemeklerden komÅŸulara da ikram edilmesi idi. PiÅŸirdikleri yemeklerden komÅŸular, bir birlerine ikram edince israf etmeden, lükse kaçmadan, sofralarda ki yemek çeÅŸitliliÄŸi artmış olurdu.
Eski Ramazanlar da teravih namazlarına katılım da daha fazla idi. Camiler cemaatle dolardı. Teravih namazlarında arka saflarda çocuklar bulunurdu. Bazen çocukların arka saflardan gülüÅŸme sesleri gelir, bundan rahatsız olan cemaatten birkaç kiÅŸi, hoca selam verince bu çocukları kendi yanlarına alır namaza öyle devam ederlerdi. Son yıllarda Teravih Namazlarına camiye gelen çocukta pek kalmadı Köyümüzde.
Ramazan ayının uzun kış gecelerine rastladığı günlerde teravih namazı sonrası yine köylülerimizden birinin evine topluca gidilir, çay içilip sohbet edilirdi.
Ramazan ayında sabah ve öÄŸlen namazları sonrası her gün bir cüz olarak okunan Kur’an-ı Kerimi(mukabeleleri), sadece imamlar okumaz, Kur’an okumak isteyen köylülerimiz Caminin imamından sonra sırası ile okurlardı.
Ramazan Davulcusu ise köyümüzün mahallelerinin hepsini dolaşır, sahura kalkamayan kiÅŸinin evinin yanında kadar gelir ve kalkması için çağırırdı. Gerekirse sahura kalkamayan köylümüzün evinin ışığı yanıncaya kadar davulu çalmaya devam ederdi. Ramazan Davulcusunun ‘Kalk Ömer Ali dayı(Ömer Ali KESKÄ°N), Kalk DurmuÅŸ dayı(Tecir DurmuÅŸ KALKAN), sahur vakti geçiyor’ diye komÅŸularımızı sahura kaldırmak için sesleniÅŸini hala hatırlıyorum çocukluk yıllarımdan. Tabi o zamanlar Ramazan Davulcusu da Köylülerimiz gibi Sahuru, ZÖHÜR diye ifade ederdi.
Çocuklar oruç tutmaya alıştırılırdı anne ve babaları tarafından Ramazan ayında. Sahura kalkmayı çok isteyen çocukları, uykusunu bölüp sahura kaldırmak tabi ki kolay olmazdı. Ä°lk orucunu tutan çocuklar büyükleri tarafından harçlık verilerek ödüllendirilir ve yine büyükleri tarafından omuza alınıp evde veya evin avlusunda ÅŸöyle birkaç tur gezdirilirdi.
Ramazan ayı sonrası Ramazan Bayramı baÅŸlar. ÇocukluÄŸumuzda biz hep ÅŸeker bayramı olarak bilirdik Ramazan Bayramını. Çünkü bize göre bu bayramın en güzel yanı babamızın yeni aldığı bayramlıkları giyerek ÅŸeker toplamaktı. O zaman çocuklar köyümüzde ki her eve bayramcı giderlerdi. Åžeker poÅŸetini kim önce doldurursa en mutlu olanlarımız onlar olurdu, birde bayram harçlığı alanlar. Tabi o zaman ki çocuk sayısı köyümüzde ÅŸimdikinden çok fazlaydı.
Åžuan; eskiden yaÅŸanan bu güzelliklerin, birlikteliklerin azalmasının belirli sebepleri var. YaÅŸam tarzında ki bireyselleÅŸmenin köylere kadar sirayet etmesi, köylerimizde o zamanlarda yaÅŸatılan sıcak ve samimi ortamlarında azalması, küskünlüklerin o günlere göre daha fazla olması gibi.
Yinede Köylerimizde Rahmet ve Bereket ayı olan Ramazan ayı ile Bayramlar güzel geçiyor. Ramazan Davulcusu geleneÄŸi hala yaÅŸatılıyor Yavuzlar Köyümüzde. Tabi Ramazan Davulcusu ÅŸuan iÅŸin kolayına kaçıyor, Ramazan Davulunu Çapa Motorunun üzerinde çalarak Köyümüzü hızlıca dolaşıyor.
Fitre ve zekâtlar baÅŸta olmak üzere Ramazan ayında ki yardımlaÅŸmalar köyümüzde eskiden olduÄŸu gibi yine aktif bir ÅŸekilde devam ettiriliyor.
Korona Virüs salgını baÅŸlayıncaya kadar Yavuzlar Köyümüzde Ramazan Davetleri ve bu davetlerde oluÅŸan o sıcak ve samimi muhabbet ortamları yine oluÅŸuyordu. Bu yıl salgın hastalık nedeni ile bu muhabbet ortamları ertelendi. Sayısı eskisi kadar olmasa da çocuklar ÅŸeker toplamaya yine devam ediyorlar Bayramlarda. Ramazan ayı ve Bayramlarda Yavuzlar Köyümüzde eskisi kadar da olmasa yaÅŸatılan bu güzel ortamlar Gazi Köyümüzde büyük oranda terk edilmiÅŸ durumda.
Gazi Köyümüzde Ramazan Davulcusu geleneÄŸi, Ramazan ayında iftar yemekleri vesilesi ile; birlikte oruç açma ve bu birliktelik esnasında oluÅŸan muhabbet ortamları ile teravih namazlarında buluÅŸup namaz sonrası oluÅŸan birliktelik ortamları pek kalmadı. Benzer durum bayramlar için de geçerli.
Oysa Gazi Köyümüz için durum eskiden hiçte böyle deÄŸilmiÅŸ. Babamdan duyduÄŸum ÅŸu kısa notu da yazıma eklemek istiyorum.
“Gazi Köyümüzde ki evimizin büyük bir misafir odası vardı. Dedemin yaÅŸadığı yıllarda ve babamın yaÅŸadığı yıllarında bir kısmında (Gazi Köyün ÅŸuan ki camisi o zamanlar yokmuÅŸ) Köylülerimiz Ramazan ayında teravih namazlarını bu misafir Odasında kılarlarmış. Namaz sonrası yine bu evde Köylülerimizin bir birleri ile kaynaÅŸtığı sohbet muhabbet ortamları oluÅŸurmuÅŸ.”
Temennimiz Gazi Köyümüzün o eski güzel günlerine tekrar dönebilmesidir.
Bu yıl evimizde sade bir Ramazan ayı geçiriyoruz. Ramazan ayında kılınan teravih namazlarına camilere gidemiyoruz. Geçen yıllarda Ramazan aylarında verilen iftar davetleri bu yıl sosyal mesafe kuralından dolayı yapılamıyor. Misafirlerimize ikram olarak yapacağımız bu harcamaları bu sene ihtiyaç sahiplerine ulaÅŸtırabiliriz.
O ESKÄ° RAMAZANLARDA ve BAYRAMLARDA ki kadar olmasa da Ramazan ayı ve Bayramlarımız Köylerimizde yine de güzel geçiyor. Daha da güzelleÅŸmesi temennisi ile Allah’a emanet olun.